28 Kasım 2007 Çarşamba

meds

I was alone, falling free,
trying my best not to forget,
what happened to us, what happened to me,
what happened as i let it slip.

I was confused by the powers that be,
forgetting names and faces,
Passers by, were looking at me,
as if they could erase it.

Baby...did you forget to take your meds?
Baby...did you forget to take your meds?

I was alone, staring over the ledge,
Trying my best not to forget,
all manner of joy, all manner of glee,
and our one heroic pledge.

How it mattered to us, how it mattered to me,
and the consequences.
I was confused, by the birds and the bees,
forgetting if i meant it.

Baby..did you forget to take your meds?
Baby..did you forget to take your meds?
Baby..did you forget to take your meds?
Baby..did you forget to take your meds?

And the sex and the drugs, and the complications.
And the sex and the drugs, and the complications.
And the sex and the drugs, and the complications.
And the sex and the drugs, and the complications.

Baby..did you forget to take you meds?
Baby..did you forget to take you meds?
Baby..did you forget to take you meds?
Baby..did you forget to take you meds?
Baby..did you forget to take you meds?
Baby..did you forget to take you meds?

I was alone, falling free, trying my best not to forget.

çiğdeme....

dostum,gelmeni bekliyor olacağım.seni çok özlüyor olacağım.geldiğinde bi şişe martini ve bisürü zeytinle havaalanında bekliyo olacağım...
iyi eylen...
seni üzmelerine izin verme..
çabuk gel.

sen giderken seni göremediğim için üzgünüm.
affet.

Köprüden önce son çıkış

chapter 1
Vurmaya başlıyorum. hiseedene kadar vuracağım.O hissedene ben hissedemeyene kadar.
İki buçuk yaşında cezalandırıldığımda nasıl evden kaçtıysam, şimdi de öyle yemeyeceğim.
Nereye kadar gidebileceğimi merak bile etmiyorum.
Anlamıyorsun ,düşmem lazım.Çok uzun zamandır sabit hız ve rotadayım.Çok kötü düşmem lazım.Çok büyük.Bu yüzden bunu yapmak zorundayım.
Düşmeliyim.Kalkmalıyım.Bir sigara yakmalıyım.Gerisini sonra düşünücem.İnan bu aralar hiç düşünesim yok.
Bunun için çok uzun bekledim.
Kendi kazdığım kuyuya kendim düşmeliyim.
(Hiçbir zaman benim için olduğu kadar yoğun olmadı senin için bişeyler,bu yüzden senden her zaman nefret edeceğim sevgilim.)
Kazancıyokuşundakievin terası/2006ağustos
chapter 2
Hiç bir fikrim yok.
En azından olmaması için elimden geleni yapıyorum.
bazen canım yanıyor.Ama iyi geliyor.Şunu bilmenizde fayda var,neredeyse hiç pişmanlık duymuyorum.
Geri tuşunda takılı kalmış olabilirim;ama geri almak istediğim hiçbir şey yok.
Bağırdığımda,ve cinayet diye bağırıyorum,kimsenin duymamasından nefret ediyorum.-Bana bağırmamayı öğreticek kimse olmamasından nefret ediyorum.Yalnızlığımda dönüştüğüm şey,sigara kağıdının ,bardakların, folyoların,jelatinlerin pet şişelerin,ateşlerin içinde yaşıyor.Yalnızken dönüştüğüm şeyin beni öldürmesinden,ya da çoktan öldürmüş olmasından,ya da yakın zamanda öldüreceği gerçeğinden nefret ediyorum.
Dürüstce anlatılmayı hakediyorum.Başka da bişey haketmiyorum.
Arkama bakmak çok acı verici, o yüzden yalnızca ilerliyorum.
Kazancıyokuşundakievin terası/2006ağustos

chapter3
Yokuşu çıkıp caddeye yürüyorum.Bişeyleri hazmedebilmek tüm enerjimi alıyor.Cadde kalabalık.Ve sıcak.I wanna get out of this mess fast.Ara sokağa kaçıyorum.Gizlenmek istiyorum.Kendimi memnun edebileceğim tek bir şey bile gelmiyor aklıma.Sokaktaki masaya oturuyorum.Yedi sekiz sene önce burdaydım.o zaman bu masalar yoktu.Bi tek biz vardık.O zaman herşey çok farklıydı.Çok.

En küçüğünden bi bira diyorum.geliyor.Ne çabuk.
Saat kaç? Daha çok var.Daha 4 saat oyalamalıyım kendimi.Çok zor.
Gürültü ve ara sokak beni saklıyor.
Minnet.Minnet.Minnet...
Dağılmamalıyım.Uzun bir akşam var önümde.Çok uzun bir rol.Bunu yapabilmek zorundayım.
Buraya neden geri döndüm bunca yılın üzerine? Kendi hayaletimi bulmaya mı?
(BUNU OKURKEN TAM DA BURDAN GEÇMELİSİN)

1 ağustos 2006/abdullahsokak/ist.


chapter 4

Zincirler ,kilitleriucucua eklenmiş ataçlar.Her sabah yenileriyle uyanıyorum.Bu bir gece önce bunlara sahip olan punk çocuklarının bi sebepten beni takdir ettikleri anlamına geliyor.Kayboluşumun nişanını kalbimin üstünde bir taç gibi taşıdım bunca zaman.Kalbime çengelli iğne ile iliştirilmiş bir taç yaprağı.
Devretmek istiyorum.Artık canımı sıkıyor.
Devretmek,kaybetmek,farketmiyor.

İŞte tüm bu zamanlar ..geriye dönemem.Anlattıkça anlamsızlaşıyorum.Anlattıkça anlıyorum.Anlattıkça çözülüyorum.
Ve hiç bir şey arasında bağlantı kurmamaya çalışıyorum,F.nin dediği gibi bir zaman.
Her zamankinden daha zor değil.Bunu kendime fısıldıyorum.Kimse duymuyor.
emeksinemasısokağı/ağustos/ist/2006

chapter 5

Korkunç,yakıcı bir öfke var içimde.Eskiden bu kadar sinirlenmezdim.Çok daha serttim,ama sinirlenmezdim.
Bir yumuşakçayım.Lanet olası bir yumuşakça.Artık beni kendi hayaletim bile sertleştiremez.I am back diyor.Back where?? Back fuckin' where?
Buralar o zamanlardan sonra ne oldu bir fikrin var mı?Kimleri kaybettik yolda biliyor musun? Hem benim tam da gittiğin yerde duruyor olacağımı da nereden çıkardın?Ben kimseye böyle bir güven verdiğimi anımsamıyorum?Senede bir kere,doğumgününde arardım seni,10 haziran,o bile yıllar önceydi.çok uzun yıllar önce,ve yıllarla ilgili en önemli gerçek dostum,bitiyor olmalarıdır.
bittiler.
Gidişlerini gördüm.O zaman oradaydım.Şimdi buradayım.Bu kadar basit.İzlediğim insan kalabalığını, yürüdüğüm yolları değiştirdim.Ama öfke doluyum.Benimle ilgili değişmeyen tek gerçek bu.
Ağustosistiklalcaddesi2006

chapter 6

en büyük hatamı yapmaya gidiyorum.BU tamamen hastalıklı bir şey.Herşeyi görüyorum ve farkındayım.Sonunda ne olucağını biliyorum,ama önemsemiyorum,bir önemsemediğim soyadını bırakıp diğerini alıyorum.Tüm bu olanlar çok iğrenç.Bana yapılanlar,ve benim bunları yutmam çok iğrenç.hayaletimi geçtiğim her kapının önünde görüyorum.Elime bir kağıt veriyor ve kaç burdan diyor.Acele et,git.
Gitmiyorum.
Lanetlendim.
Sonunda,biliyorum,düştüğüm yükseklik hayranlık uyandırıcak.
Herkes hikayesi için kurmaca bir karakter istemişti.
gerçeğini buldum.

Not:
Diğerlerine hükmetmek şiddettir. Güç kendine hükmedebilmektir. Y'nin sevgili ailesine duyrulur.

Üzgünüm sevgilim...susma teklifini kabul edemeyecek kadar kusuyorum.Bu düşünceler kafamın içinden koşarak dışarı çıkıyorlar,içinden koşarak dışarı çıkıyorşar,koşarak dışarı çıkıyor sonra geri geliyorlar.

maddeler halinde ben

1- Belki bir ışığı açık bırakırsın.
2-belki bir çakıl taşı feda ederim camına.
3-Belki zaten uyumamışsındır.
4-Merhaba.merhaba.merhaba.merhaba.
5-Tam olarak bunu söylemek istememiştim.Aslında ne demek istediğimden de tam olarak emin değilim.
6-Dünyadaki insanların kaçta kaçı daha önceden kimsenin düşünmemiş olduğu bişeyi düşünme şerefine nail omuştur?
7-Kim bilir...
8-Yapmayı sevdiğim iş neden bu kadar yalnız?
9-Sanki aslında orada değilmişsin gibi davranıcaksın.Evet,işte öyle.Tüm sahte sahne ışıklarına karşı böyle.
10-Güneş için kendi yolunu bulmalısın.İşte tam bu noktada...
11-Kişiselleş..
12-aralarında beşer dakikalık düşünce zincirleri bulunan ,birbirleriyle alakasız gibi görünen ama alakalı cümlecikler.
13-Evet.yüzeydde cesurca durmayı öğrenmemiz gerekiyor sevgili dostum.
14-Başlık yazının içinde saklı.
15-Gerçeği çarpıtarak işinizi kolaylaştırıyorum.
16-Çok huzurlu ve az renkli resimler yapmak istiyorum.Kuru dallar,büyük göller,yalnız kuşlar.
17-Yaraya çok yakınım.
18-Mutluluğa çok yakınım.
19-Kim bilebilirdi ki?
20-Geçmemem gereken sınırları geçtim.Eee n'oolmuş?Dünyanın çivisi gevşemekle çıkmaz.

sevgili küllük

tüm yazılarım vahşi hayvanlar tarafından didik didik aranırken ne yazmalıyım tam da bilemiyorum.ne öğrenmek istediklerini bilsem istedikleri şeyi vericem ama yıllardır söylediğim gibi,idont have much to offer..ne zamandır duruyorum gibi görünüyor ordan biliyorum,kağıtlara döndüm,kağıtları parçaladım,hiç yapmadığım bişey yaptım,yazdıklarımı yırttım,artık öfkeme asla hakim olamıyorum,çılgına dönüyorum,kendimden korkuyorum yapabileceklerimden,düşündüklerimden korkuyorum.
kendime yeni acılar ediniyorum.misal bacaklarım sızlıyor şimdi çok fena.3 e kadar sayıyorum.çabuk bitiyor.ahh..ne hatalar yapıyorum yine,kendime,kendimi şikayet ediyorum.uzakdan bakınca herşeyin derin bir anlamı varmış gibi görünüyor biliyorum ama yok,inan bana yok,tahmin edebileceğinizden çok daha yüzeyselim aslında.mesela no.847 nin hiç bi anlamı yok,anlam ifade edebilen bir kelime bile gelmeyince aklıma rasgele sayılara basıverdim işde.yapamıyorum.daha fazla yarattıklarımın yokolmasını izlemeye dayanamıyorum.hemen hemen bütün blogu okudum bugün,defterlerim de geldiler,ne acı...aslında yapabildiğimi ama yapmadığımı görmek.
bugün ufak şirin bir arabanın içinde ufak şirin bi adamı giderken gördüm.içinde biraz korku biraz heyecan vardı büyük ihtimalle.gidilen yollar aynı şekilde geri dönülmüyorlar.speed the roads,rush the lights derken aslında bişey demek istiyordum,ama derine inmedim.bazen de gerçekleri çarpıtıyorum işde beni anlayabilin diye..gerçekleri şarkılarla çarpıtıyorum,gerçekleri saçlarından yakalayıp şarkıların duvarlarına çarpıyorum,elimde kendi saçlarım kalıyor.kim kimdi hangimiz neredeydik artık çözemiyorum.bunu da böle sanki bi zamanlar çözebiliyomuşum gibi söylemek belki de sahtekarlık kategorisinde yargılanmalı,çünkü sürekli görüyorum o tarihli defterde bu tarihli defterde,artık şunu yapamıyorum artık buna dayanamıyordum,peki ne zaman yapabiliyordunihani yapabildiklerin nerde?? belliki yapabilirken yazmıyormuşum,belki yazmayı bilemeyecek kadar küçüktüm.belli ki öyleydim.fi tarihi yani.
bacaklarım sızlıyorlar.acıyorlar.ishal ve kabız ve toplu olarak bokun her nevi arazı belli zaman aralıklarıyla kapıma dayanıyor.mide ağrıları bulantıları,sağlıklı bi insan kendini nasıl hisseder çok merak ediyorum...her neyse sevgili küllük,buraya bıraktığım küllerden bir anka kuşu doğurman dileğiyle yazıma son veriyorum
hoşçakal.

my brain is racin'

deli gibiyim yine,.sakin.sıkıcı.sanki istediğim bu değilmiş gibi istediğim neymiş aslında bilmezmiş gibi-ki öyle muhtemelen...my chemical romance..vampires will never hurt you.tam da şimdi hissettiğim gibi ,bağıra çağıra anlatmak,belki de dışarı çıkmalıyım,belki de istanbulu fazla özledim,kimseyle kesişemez gibiyim,tanrım....
...
aklım karışıyor,aklım..bir gidiyor bir geliyor.kalbimin kırıklarını toplayamaz oldum.herkes kırıyor istisnasız herkes.delirmiş gibi şeritler akıyor aklımdan...veriler dökülüyor.neyle ilgililer ben bile tam olarak çözemiyorum.kendi kodlarımı dekode edemiyorum.parmaklarım hangi harflere denk geliyor ve ben gerçekden bunları mı hissediyorum bilemiyorum.kimdi ki benim arkadaşlarım? ben kime aşıktım? kimlere güvenmiştim?şimdi neden yalnızım? ben kötü olduğum için mi?o kadar mı bencilim s.nin dediği gibi,o kadar mı kan emici? neden kimse benimle yaşamayı başaramıyor.şimdi tüm eve arkam dönük otururken ve monitörün beyazından kendi yüzüm bile yansımazken belki de içimden ,arkamdan birinin yaklaşmasını ve boğazımı kesmesini istiyorum.cesetlerle takılıyorum.geriye kalan ölü arkadaşlarımla ve herseferinde şu gerçekle karşılaşıyorum aynısını onlar hissetmeyeceklerdi.s. aradığında tüm paramı taksiye verip gidiyorum yanına.ben aradığımda diyor ki hava çok kötü biz çıkmak istemiyoruz.peki.istemiyorsanız öyle olsun o zaman.
ve sen.
duyma beni.duyma.
çığlık çığlığayım aslında ama sen yine de duyma beni kendini duy kendinden başka bişeyin varolduğuna olan inancını yolun neresinde düşürdüysen gidip senin için bi bakayım ister misin?
bu şehirde bana kalan hiçbişey yok.başka bi şehirde de yok belki,ya da belki başka şehri tek başıma dolaşmam gerekirdi.kahretsin.
özledim.ve bundan nefret ediyorum...
god. i am making a hell of a mistake and i fuckin know that.


bbbbbbbbbbbbbbbassjhgdkaskjhfgaskjgflakjsgf
elma.
çık artık ortaya hay amına koim senin de senin yaptığın paranoyanın da
ne cehennemdesin.

ahhhhhh
a a aaah a a aahhh

başka türlü olmazdı sende biliyosun.ikimizden birinin tercihen ikimizinde telef olması kaçınılmazdı.oysa şu anda aklımda bambaşka bişey var .sana ulaşmaya çalıştım,bak ben böle bişey yapıyorum aslında hata yaptığımı da biliyorum ...keşke sende burda olsaydın demek istedim çünkü sonuçları ne olucak bilmiyorum çünkü ne olduğunu unuttum çünkü o kadar uzun zaman geçti aradan evet gerçekten de geçti.aklımdaki tek şey yedek kalem...tek kalemle gelmesin lütfen.çünkü biliyorum kendimi bu olmayan yoksunluk durumlarında ne risklere attığımı...diyosun ya onun kanı bizimki gibi değil diye...bilmiyorum ki kimin kanı daha vahim durumda ...kimin beyni nelere gebe.


aklımı senden uzaklaştıramıyorum.şu anda gerçek bu.bu gerçek değişecek.her gerçeğin değişmiş olması gibi gelişen ve değişen gerçeklere odaklanmaya çalışırken ya aklımı kaybedeceğim ya da gözlerim şaşı olucak.

MY GOD ITS GOOD TO SEE YA
MY GOD ITS GOOD TO SEE YA
ANOTHER DAY ANOTHER DOLLAR

yüksek ritmli core parçalar ve çığlıklar atan vokaller.insanın gerçekden kanını akıtası gelmiyor mu .sen sever misin ki bunları bilmem ki
sizin o karanlık olduğunu söylediğiniz müzikleriniz var bi de,ben bu core ları tercih ederim galiba daha bi öfkeli....ki öfke benim göbek adım bebeğim...hahahahahahaha


eskisi gibi değilim bunu hissedebiliyorum,eskisi gibi cesur ya da gözü kara artık hangisi doğru kelimeyse,,ya da belki bilmiyorum ki belki o zamanda korkuyordum aslında o adımları atarken ...bi daha güneşin hiç doğmayacağından ya da canımın çok yanıcağından,çok şeyi kaybediceğimden sonuçlarını bilmediğim boklar yediğimden belki o zamanda korkuyordum..belli ki artık o kadar cool değilim.belki tek fark bu.belki kendim de dahil herkesi inandırdım aslında bu işin altından kalkabileceğime,belki hiç bi zaman altından kalkamadım da kalkabilirmiş gibi yaptım ahkam kestim ona buna insanları terkettim ulan ben bu yüzden.hay amıma koyim.kendimi ne zannediyorum ki...aslında bu o kadar da kötü bi kafa değilmiş ,internet bağlantısı kesinlikle hayatımı kurtarırdı..buna kesinlikle inanıyorum.
bırakın güneş üzerime kapaklansın.bırakın galaksi üzerime devrilsin.kaldırabilirim ulan kaldırabilirim hahahahaha.....hadi küçük sevgilim ,hadi yak gezegeni...benzini döküp; son hareketi sana bırakıyorum.son terbiyesizliğim sayılsın yeryüzüne çık git evimden demek..

seninde amına koim ayrıca .ordan seyredeceğine , hayatıma gir..böle bi türlü sadede gelemeyen aşklar kalıyor nedense en çok aklımda hani var ya üç yıl şu beş yıl bu,defterlere baksan o iki aylar bi aylar yemiş hep ömrümü.
ama burdan bakınca geliştirilmesi imkansız bir savaş taktiği gibi duruyor işte sol elleri sol ellerimin üzerinde.

sen yine de siktir git sevgilim.uzun kalanı anımsamaz oluyorum bana da bu mübah zaten.
yeah baby!!!!
take a walk on the wild side... :)))

öffff şöle bi avuç seraquelim olsa diye yazsam da annem de bunu okusa kesin yine hakkımda kanıt edinmiş mi olcak?ki yok aslında öle de bi durum....özgeye demiştim bi kere ,önümüzdeki on yıl hiç bişey kullanmasam da hayatım boyunca bi bağımlı olucam...öyle olucam galiba o yarım aklıma doğru bi noktaya parmak basmışım.
aferi-n bana.
hahahahahha
arasana be hayvan.

Speed the Roads ,Rush the Lights

Geography, be kind to me,
for the miles apart are killing me
Tonight I would die to be by your side
so speed the road, rush the lights
Speed the road, rush the lights

Even bad girls sleep tonight
Even bad girls sleep tonight -
their aspirin white legs,
marked by young lust's overbite
Even bad girls sleep tonight
Even bad girls dream tonight -
their aspirin white legs,
scarred by young lust's overbite
The snapped Ratner's chain
glints cold in the night
The snapped ankle chain
glints cold in the night
Caution is thrown to the wind
and it does not blow back
Caution is thrown to the wind
and it does not blow back

Geography, please be kind to me
for the miles apart are killing me
Tonight I would die to be by your side
so speed the road, rush the lights
Speed the road, rush the lights