3 Kasım 2009 Salı

i am not breathing anymore

sen ve ben biz bu dünyanın lanetli çocuklarıyız.bunu her yeniden anladığımda , yeniden, yeniden şaşırıyorum.sen benim herşeyden önce kardeşimsin.nuhun gemisi insanları toplamaya geldiğinde dünyada eşi kalmamış olan iki hayvan olacağız.ve biliyorum o gemiye de binmeyeceğiz.çoğu zaman yağmuru sevmesek de ,yağmurda boğulmak görkemli ve ilginç olmaz mı?
bilgisayarın sesi asla yeteri kadar çıkmıyor.müziği asla istediğim şiddette duyamıyorum.asla tam olarak olmak istediğim yerde ,tam olarak olmak istediğim gibi olamıyorum.biliyorum. sen de olamıyorsun.camdan karantina odalarına kapatacaklarına bizi, o reçeteleri kendileri vermelilerdi...ama onu da kendimiz hallettik.başının çaresine bakabilen hayvanlar değiliz oysaki.sert kabuk sadece ışığın yansıması.üstelik ben, kabuğumla bile uyum içinde değilim zaten...
tüm bunlar o kadar gerçek geliyor ki şimdi bana.oysa biliyorum.sonbahar geldi dört gün önce.kış hatta.ondan böyleyim.güneş açsın yine ışık saçacağım.trajik olan şu ki ,ışık saçtığımda insanlar kör olma tehlikesi nedeniyle yanıma yaklaşamıyo.
sen ve ben hani demişti ya o evet hayvanım ama acaba hangi hayvanım??? hangi hayvanız sevgilim ve arkadaşım? nuhun gemisine siktir çekicek miyiz? hadi kendi gezegenimize gidelim.

novembrain

on sound is on
infecting everything that is on
as long as you re aware , not to stare too close
you are getting much too serious
if only i was there
tone , change the tone
invading everything that ive known
in ways i never dreamed
i once was weary of the way they set it up
channel all your thoughts..