22 Ağustos 2011 Pazartesi

on and off again

kırgınlığın yarattığı sessizliği dinlemek zorunda kalmayalı cok uzun zaman olmuştu.neredeyse annem ve babamdan beri denk gelmemiştim. benim kırgınlıklarım gürültülü olurdu eskiden.(yaşlanmak bilmediğimi zannedenlere duyrulur, gıkım çıkmıyor.) zamanla kaybolan yara izleri gibi ,başımın üzerinde duran şu tavan da zamanla yok olur gider mi kendiliğinden diye merak ediyorum.Bir tavan eşliğinde yaşarken nefes almak öyle zor ki.
insan ilişkileri komplike hale geldikçe oda sayılarının arttırıldığına inaniyorum.önceden avlular ve tek göz evler varmış, şimdi odalar ve separatorler var.(yazar burda marşımızda bahsi geçen tek dişi kalmış canavardan bahsediyor.)
kapılar kapatıyoruz agzimizi bicak acmazken, bıcagin agzimizi yirtarak acabilmesi durumunda ise düzenli sesli ve sessiz harflerden ziyade bazen bi hırıltı çıkıyor, bazen bir çığlık.(kendi insanlarını kırma ihtimalina ragmen yazıyorsun der icinden usulca, yavaş.) ama çığlıklar ordalar.ne kadar giderek duyma düzeyim kalıcı hasara ugramıs da olsa, cigliklari gorebiliyorum.duyamasam bile gorebiliyorum.(ki gormek duymaktan daha acı verici der kendi kendine..) (icinden ama,usulca). isyanın da usulcası var.artık eminiz.biz,hepimiz.filmlerde bile karsima cıkmıyor hayranlık uyandıracak kimseler (captain captain, we sure did not forget about you)uzundur diyorum zaten, hepten yok olmakla uzundur gorunmemek farklı seyler.uzun uzun gorunmemeyi basarabildigimiz elbette oldu.hepten kaybolabilmek ise zor bisey.aklım kendisini ebediyen bulunmayacak sekilde kaybetmeme senelerdir beklemediğim bir güc ile direniyor.Bu direnişten ikimiz de sağ, ama paramparça kurtulacagiz.Paramparçayı görücek kadar uzadı oyun,sağ çıkacagimdan ise icgudusel bi sekilde eminim.(pek tabiiki ölene kadar hayatta oldugumuzdan haberim var.)(vakti zamanında agir roman haber vermişti.)
televizyon bilgisayar internet falan yokken, insanlar evde birbirlerine küstüklerinde ne yapıyorlardı acaba? Ya da belki tüm bunlar olmadigi icin, bir an evel barısmak ya da birbirlerini öldürmek zorunda kalıyorlardı?
bazen cinayet hic de kotu bi fikir gibi gorunmuyo insan.(her iki uctan da)

varsayımsal düşünüyorum, kimseye küs oldugum yok aslında sevgili küllük. biliyosun ben küsen bir insan degilim, hic olmadim.(ama bu insanlarin bana küsmesine engel olmadi tabii.)

bazen s. yanımda olsaydı ona bagirir rahatlardim diye düşünüyorum.ama bagiricak halim yok.
s'ye bile.
gercek olmasa bile.
gercek olsa bile.

halim yok.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa