17 Şubat 2010 Çarşamba

Blackfield - My gift of silence

gittikçe daha da tuhaflaşıyorum.rüyamda tüneldeki kitapcidaydim, robinson crusoe'da ,kitap aliyordum ve cok mutluydum..sonra harry potter izledim,müziğini duyunca sevindim falan..bilinçaltımda artık yalnız bi insan olduğum fikrine alıştı.artık kimseyi görmüyorum rüyamda.rüyamda da yalnız eğleniyorum..bilinçaltim da biliyor artık,umucak bişey kalmadı.en fazla bu kadar mutlu olabiliyorum, ve bununla yetinmek zorundayım.sorun değil diyorum kendime.bu ayar gayet ok.komplikasyon olmasın da sonsuza kadar harry potter izliyim kafamın icinde.
i am so done with hurting and being hurt.iki ayrı bilgisayarda iki ayri msn acıp kendimle muhabbet ediyorum.kumrular gibiyiz.süperiz.söylediğim herşeyi anlıyor ve yanıt verebiliyor.bazen tartışıyoruz ama olur o kadar.bu sessizlik artık o kadar güzel geliyor ki, bazen müzik dinlemekten bile yoruluyorum.ki beni tanıyanlar bilir ben müzik dinlemekten asla yorulmam.mazdım.oluyor işte.sessizliği seviyorum.o kadar cok seviyorum ki.radio silences.uzayda olmayı hayal ediyorum.akvaryum kılıklı şeyle kafamda..sessiz.kendi nefesimden baska hic bisey duymamak.ya da su alti gibi.çakılların birbirlerine hafif çarpışları...kendi nefesim. kendi nefesim de opsiyonel aslında.hayır hayır, henüz o kadar karanlık değil.bi süre daha nefes alabilirim.günde 21 defa.unutmamak lazım.unutmuyorum da.hiç bişeyi unutmuyorum.kısa süreli hafızam perişan, ama diğeri dev bir dağ gibi duruyor karşımda.heybetli.yüksek.ulaşılmaz.hafızam.herşey orda.kelimelerden oluşmuş bi junkyard.ne arkamı dönmeye cesaretim var ne içine dalmaya.girsem bu sessizlik binlerce parçanın birbirine çarpmaısyla dağılacak ve ben bunu istemiyorum.radio silence.sigur ros un bi klibi geldi aklima,big..orda görmüştüm şöyle diyordu, a painter paints his thoughts on canvas, a musician paints his thoughts on silence.Ben benimkini boş bırakmak istiyorum.dokunulmamış.C. demişti zamaninda, tanrı A4'tür.ben benim A4'ümü boş bırakabilir miyim?? bu soru sanaydı G. cevap ver.Bırakamıyo olabilirim...Düşünmiycem.Uyumalıyım.Robinson'a geri gitmeliyim,harry potter izlemeliyim...

Not: voyzeck'e tesekkurlerimle.bunu yazarken tesadufen kendisinin radyosunda caldi baslikdaki sarki.bayıldım.

15 Şubat 2010 Pazartesi

If you can't have the real thing,
you do all kinds of unreal things

3 Şubat 2010 Çarşamba

and the madman dares himself to be born into the question of who he is

Bu aşağılık yere geri dön ey kalbim.Aşağıya in.Kendini yansıttığın o yer bir çıkmaz sokak.Aşağıya gel.Burdan yıldızlara bakabilirsin. Buradan ,sevgili karanlık kalbim, tırmanmaya yeniden başlayabilirsin.
Havada asılı kalan ve asla bir araya toplayamadığın müziklerini geri çek içine. Soludukça dağılıyorsun.Soludukça , anlamıyorlar.
Bana dön.Bana bak.Burayı ara.İki elinle kaz.İçimde senden bi iz olduğuna yemin edebilirim.Yalnızca yanmıyor artık ve patlamıyor havai fişekler gibi.Beni hatırla sevgili karanlık kalbim.Beni bul.
Lütfen..
Artık affet beni, ve geri dön.