2 Aralık 2008 Salı

nerden geldiği ve ne menem bi arkadaş olduğu bilinmeyen s'nin kıymetli yorumunu beklerken..

liseden beri arkadaşım olan N. şöyle dedi; Neden sıkılıyosun ki sen seversin yalnız olmayı??? Üniversiteden arkadaşım B ise böyle dedi : Napıyosun sen orda yalnız başına,sen hiç sevmezsin yalnız kalmayı??
Bazen kendimle ilgili herşeyin -her gerçeğin- aslında kurgu olduğuna ikna oluyorum.N'ye göre yalnızlığı severim ,B'ye göre sevmem.Bu tamamen onların yorumu olduğu gibi eminim katkım olmuştur bu yorumu yapmalarına..bilmiyorum ki...sever miyim yalnız olmayı...şu an seviyorum...öğleden sonra sevmeyebilirim..birilerini görmeyi deneyip görebilir,hemen akabinde insanlara tahammül edemediğimi hatırlayabilirim.Ama ben olmanın getirisi ,ya da götürüsü de diyebiliriz -tüm bu zamanlarda hissettiğimi olduğu gibi söyleyeceğim..."çok yalnızım." "çok sıkıldım" iyi ki geldin" "insanlara tahammül edemiyorum" "hiçkimseyi sevmiyorum,HİÇKMSEYİ!!"
Gerçeğin ne olduğunu ise en az sizin kadar ben de bilmiyorum.
Sen ne dersin S ? sever miyim ben yalnız olmayı?? Hep benden iyi biliyosun ne düşündüğümü,ne düşünüyorum??

2 Yorum:

Blogger shadowboxer dedi ki...

1. Sen yalnız kalmayı hiç sevmezsin büyük bir yanılgı
2. Sen yalnız kalmayı çok seversin büyük bir yanılgı

ozaman size kısa bir hikaye:

bazen..
kışsa mesela,
evden çıkmaz olur g.
"dışarısı" bir büyük boşluk gibi olur onu yutacak, ardına sığınır mevcut kapalı duvarların, "gelen gelsin, ben burdayım"dır tavrı. bakkala bile gitmek istemez, beni arar "gelirken sigara al" der.

bazen..
yazsa mesela,
eve girmez olur g.
mevcut kalabalıklar yeterli değildir onu avutmaya. daha fazla kalabalık, daha fazla eğlence ister. "eğlence"nin farkına varamayacak hale gelene kadar eğlenmek, topukları su toplayana dek dans etmek, herkes tarafından tanınırlık kazanana dek göz önünde bulunmak ister. beni arar "çabuk sen de gelmelisin, çok eğleniyorum" der.

bazen..
kışsa mesela. yine evden çıkmaz g. bir-iki bira içmelik, süreli, bunaltıcı rock bar ortamı özlemediği sürece.. bunalan ruhunun yansıması için ayna yerine çirkin insanların bulunduğu, ucuz bira ve bol miktarda amonyak kokusunun doldurduğu, yüzyıllardır "tanıdık" statüsünden bir adım öteye gidemeyen insanların hep aynı yeri koruduğu o mekanlardan birine gider, "bir bira içicem" der ve sarhoş olunca evine döner, bu da bir başka kış modu.. böyle olduğunda beni aramaz.. bu kış sosyalleşmesinde benim yerim bulunmaz..bazen, yalnız kalmak istemiyorsa gecenin devamında da canı, uyuyuncaya kadar ses ve seda çeşidi olsun diye sadece, bir kaçını alır evine götürür "o çocuklar"ın, uyur sonra, onlar kendilerini geçirirler nasolsa..

bazen,
yazsa mesela,
yürür kulaklıklarını takıp kulağına. duymasın diye dünyadan seslerini, ve bastırabilsin diye içindeki mevcut gürültüleri.. açar sesini sonuna kadar player'ın, diker gözünü görmediği bir ufka, yürür, yatar çimene, çıkarmaz kulaklıklarını, bastırması için içinin bunaltısını, bastırması için dışının bulantısını, kimsecikleri istemez yanında..

yani demem o ki, bu hakkında farklı görüşlere sahip olunan g., aslında herkes gibi..

3 Aralık 2008 00:01

 
Anonymous Adsız dedi ki...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

3 Aralık 2008 05:38

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa