17 Şubat 2008 Pazar

son-bahar?

İçimde bir yerlere yerleşmiş bu taşlaşmış, güçlü kadından nefret ediyorum bazen,bazen de onun çatlaklarından sızan bu her tarafı yara bere içindeki kız çocuğundan..
Tamam dedi,anlıyorum.Kötü hissediyorsun.Bu kötüyle yaşamanın hiç mi yolu yok peki?Hayır diyorum,anlamıyosun.İçimden biliyorum ki hiç bir kötüyle yaşayamayacak kadar iyiyim ben.Ama bu benimle mezara gidecek bir sır.Kendimi korumak zorundayım.O yüzden susuyorum.Susuyorum ve bakıyorum.Kocaman gözlerle.Ve bu durum beni kemiriyor.İçeriden dışarıya doğru.
İçeri doğru eklenmek ve dışarı doğru parçalanmak arasında bir seçim yaptım ben.
Dışarıdakiler parçalandığımı görmemeliydi. Yaptığım seçim gün geçtikçe götümde patlarken bu esnada içeri doğru da eklenmediğimi farkettim.Eylemlerim sonuçsuz kalıyordu.Etrafa dökülüp saçıldığımla kalıyordum.Bir yere varamıyordum.
Şimdi bu adam,o güzel eliyle sayfaya dokunup,ben bunları anlıyorum diyor.
ahh.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa