kalp kalbe karşı mıdır? Karşı olunan kalp kendini imha etmeli midir? hepsi gelecek bölümde..beni izlemeye devam edin.
yaşıyor ve sağlıklı dedi adam..nasıl olur dedim,ben aslında çok kötü bi insanım,çok incittim onu ,kendimi inciterek onu öldürdüm sandım,adam dedi ki yaşıyor ve sağlıklı bak bu da kalbi..
kalbine baktım.benim kalbim hızlandı.
tek bir kalbi bile taşıyamıyorum ben,iki tanesiyle asla başedemem diye düşündüm..
ama o bir savaşçı dedi içimden bi ses.bak ölmüyor.ona ne yaparsan yap ölmüyor.aynı senin gibi.
ilk defa bu kadar canım acıdı.ilk defa bu kadar bağlandım katili olduğum ,belki de benim katilim olan şeye.
iki tane kalp,yine de fazlaydı.
dedim ki..
çıkar onu içimden ,mümkünse diğer kalbi de sök yerinden.ben böyle yaşayamıyorum.
bütün bunlar yıllar önceydi.yıllarla ilgili en çarpıcı gerçek bir çırpıda geçip gidiyor olmalarıydı.benim bu kadar takılı kalmama sebep neydi,gerçekten bilemiyordum.sigaramı ve anahtarımı aldım,evden çıkmalıydım..bi şeylerin eksik olduğunu farkettim.eksik olan ruhumdu,önemsemedim...nasıl olsa yolda bana uygun bir ruh bulurdum.gardolabımda binlercesi vardı.incitmekden ve incinmekden asla sıkılmıyorlardı.işin özü buydu belki de,benim özrüm yoktu oysaki kırdığım kalplere.onların da yoktu büyük ihtimalle.kimsenin bana bakan gözünde öyle bi pişmanlık hissetmemişdim,yalnızca beni uzaktan tanıyanların gözünde gördüğüm "yazık olmuş" bakışını tanıyordum,yıllarca bana ben de o gözle bakmıştım.belki bu gözden de kurtulmalıydım,onu da çıkarken evde bırakmalı,yolda yenisini bulmalıydım.
alenen saçmalıyordum.bu olan bitenin başka bi açıklaması yok gibiydi.durmaksızın yazmak istiyordum,yazıcak çok şeyim de vardı,ama içimden bi ses başka şarkılar söylüyordu.belki de gerçekden evden çıkmalıydım.bu farazi çıkışlardan hiçbişey elde edememiştim ne de olsa.
durup uzun uzun arkadaşlarımın kimler olduğunu düşündüm.neler giymeyi sevdiğimi,en sevdiğim müzikleri,kitapları,en sevdiğim mağazaları,şehirleri.hiçbirinin birbiriyle bi alakası yoktu.belli ki bi tarzım yoktu.oysa bi ömrü stil herşeydir manifestosuna kilitli geçirmiştim.bu çok da önemli değildi.önemli olan kendime yapıyor olduklarımdı ki bunun için hafifletici hiç bir sebebim yoktu.Durmaksızın hayatı kendim için güçleştirmeye çalışıyordum,bunu neden yapıyordum bilmiyordum,motor refleks gibi bişeydi,bilincimin dışında gelişip tam içine kusuveriyordu.böyle bi metabolizmaya karşı uzun süre savaşamazdım.sonuç kaçınılmaz yenilgiydi.alışık olmadığım bişey gibi görünüyordu uzaktan ama ben biliyordum ki bu koca bir yalandı.
allahım ben neler diyordum böyle.hiç bi zaman bir kitap karakteri olmamıştım,peki bu bu geçmiş zamanla kurulu roman cümleleri de nereden çıkmıştı,kesin yine okuduğum bişeylerden etkilenmiştim,neticede supermario oynadığım gecelerin uykularında zıplayarak dünyayı dolaşmışlığım vardı.karakterime mensup tüm altbenlikler birbirine dolaşmıştı. beşli ses sistemimin kablolarından beterdi bu karışıklık.ne kadar uğraşsam o kadar karıştırıyordum.yazdıkça yazıyordum,bununla hiç bi zaman hiç bir yere varamamış olduğumu da çok iyi biliyordum.allah bir türlü belamı vermiyordu,bunu bana neden yapıyordu emin değildim.bu da bana verdiği cezanın bir türü olabilirdi.bu konuda her türlü paranoyaya açıktım.
Tüm olanlar aslında geriye konuşucak bişey bırakmayacak kadar açıktı,bakmayı bilen her göz bunu söyleyebilirdi.yazı bitmek için kıvranıyordu,parmaklarım durmak bilmiyorlardı...
hey! ufak g! bana bi bant getir ve parmaklarımı birbirine yapıştır tatlım,sana çok güzel şeyler anlatıcam..
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa