27 Aralık 2007 Perşembe

it only hurts when you're far from me

hiç katılmadığım düşünceleri başıma tac ediyorum bazen.birisiyle bağrışıyorum.bu sese alışığım.ateş saçan gözlere de.senle konuşurken neler yutuyorum biliyo musun diyo,senin ömrün boyunca kurduğun cümle kadar benim yuttuğum cümle var neyle yaşıyorum biliyo musun diyorum..
içimde araba mezarlığı gibi bi yutulmuş kelimeler çöplüğü var.
sabahla akşam arasındaki farkı ayıredemiyorum artık.akşam yapılması gerekenler ve sabah yapılması gerekenler birbirinden ayrılamıyor.o zaman getir dostum şu vodkayı.
yuttuğun kelimelerin üzerine sek vurursun bakışı.
kim daha kızgın anlamıyorum.sen benden kızgın olsan ne olur sallamıyorum.abartmalıyız ya,ben sinirlersem sen küplere bin ben küplere binersem sen kırmızı alarm ver,böyle olsun,yüzeyde cesurca kalmayı öğrenmemiz gerekiyor dostum.saol f. onun aksine söylediklerin benim önüme ışıktan bir yol açmış olabilir,benim karanlığım o yolu görmemi engellemiş olabilir ama en azından denedin.
neden bu kadar karanlık şeyler dinliyosun diyolar, "lighten up bob!" çünkü kalbimi bir taç gibi taşıyorum ben ulan evet öyle yapıyorum işde
bunu neden sevemezsin ki??
neden arada bi ömür törpüsü olmayayım ki,törpülediğim sana öyle görünmese de kendi ömrüm inan bana.
saçmalıyorum,evet.
gittim.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa