25 Eylül 2007 Salı

"eve yalnız dönme"

Bunu yapamazdım .O'na dokunamazdım.Ben de bu durumda yapılması gerekeni yaptım.O'nu öldürdüm. Kocaman bi saksıya gömdüm. Üzerine çim ektim.

İkimizde sakindik.Herkes olacakları biliyor gibiydi.Oysa ikimizde hiçbir şey bilmiyorduk."Bana dokunur musun? " dedi. "Yapamam" dedim. "Sana şarkı söyliim mi?" dedi. " Hayır " diye yanıtladım.(Ondan hep bana o cinayet şarkılarını söylemesini isterdim.)Oysa bu sefer sadece bana bişeyler anlatmasını istiyordum.Sana anlatıcak bişeyim yok demesini bekliyordum.O'nun kişiliğine böylesi yakışırdı.Odasına gitmek istediği için beni bırakmasını istiyordum.Dinlediği müzikleri anlamıyormuşum gibi pozlara girmesini istiyordum.O böyle saçmaladıkça içimden gülmek geliyordu.Asla gülmüyordum.İncinmiş gibi davranıp onu onore ediyordum.Niye bilmiyorum ama beni incinmiş görmekten hoşlanıyordu.Kendini güçlü hissediyordu belki,belki gördüğü en yüksek dağ bendim,gücünü üzerimde denemekten kendini alamıyordu.24 saat ortadan kaybolup arayıp sormuyordu.Sırf ben bulamayayım diye evine bile gitmiyordu.Çabalarını boşa çıkaramazdım.Merak etmiş gibi yapmalıydım.Aradaki hava kabarcıklarına başımı sokup nefes almalıydım.Ama şansını zorlamasının bir sınırı yoktu sanki.Ben onun istediği gibi davrandıkça,o biraz daha fazlasıyla beni kırmaya çalışacaktı.İncinmiyordum belki ama,kendimi de daha fazla çiğneyemezdim.şehrini yerle bir edebilirdim.Kendini ne sanıyordu emin değildim.Üzerine kendini ne zannetmesi gerektiğinin yazılı olduğu bi kart iliştirerek ,bir kutu içinde bir bomba gönderdim.
çimlerin gömülü olduğu dev saksının içindeki ceset,ne yazık ki paramparça.
paramparça.
aynı benim gibi.
ama en azından ölü.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa