10 Eylül 2007 Pazartesi

show me the wound that haunts you

saat çok geç oldu,yine eski uykusuzluk ve hafif kaşıntı.Kahve,daha çok kahve ama yedi cüceler bile bu kadar sevmiyor beni kim getirecek kahvelerimi? ben şöyle hafif bilinçsiz,hafif gülümseyerek burda dursam ve yine en hafifinden gibi görünen ama aslında yalancı müziklerimin baskısıyla ağırlaşmış enfekte kahveler yapsa birileri bana.şu an içinde bulunduğum durum herkesin uyuduğu ama senin uyanık kaldığın gecelerin sabahlarında çalan telefona cevap verdiğinde sesini çıkaramaman gibi bişey.bunun bi açıklaması yok.biraz yeşerdi ortalık azıcık da mavi gördüm ya hemen şımarırım ben,koşasım var ama yollar o kadar kısa ve o kadar büyük duvarlarla sonlanıyorlar ki ,geçmiş tecrübelerden kazanılmış bi bilgiyle,duvarlara çarpanları izleyebiliyorum bi tek.
kendimi bu ruh halinden kurtarsam kahraman sayılır mıyım? kahraman olmaya bayılırım.s. bana uçmamı sağlayacak bir pelerin de örer.o zaman hayat konik çadırlara ve kelebeklere daha yakın olur mu ne dersin?
ha? ne dersin?
evet.
sen

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa